Bodrum’da işadamı Ali Özdemir’in, ortağı M.Ö. tarafından eşiyle ilişkisi olduğu iddiasıyla öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması bugün Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşma bugün gerçekleşen ilk celsenin ardından yarın( Perşembe) sabah 9.30’da devam edecek.
Bodrum’da büyük yankı uyandıran cinayet 6 Ocak 2018’de yaşanmıştı. Bodrumlu İşadamı M.Ö., eşi T.S ile ilişkisi olduğundan şüphelendiği ortağı Ali Özdemir’i öldürmüş, cesedini de kayınpederi A.S. ile birlikte ormanlık alana atmıştı. M.Ö. olaydan yaklaşık bir hafta sonra savcılığa giderek teslim olmuş ve olayı itiraf etmişti.
İtirafın ardından M.Ö.’yle birlikte eski eşi T.S., kayınpederi A.S., kayınvalidesi F.S., baldızı K.S., gözaltına alınmış, mahkemeye çıkarılan zanlılardan cinayeti işlediğini itiraf eden M.Ö. ile cesedin ormanlık alana atılmasına yardım ettiği iddia edilen eski kayınpederi A.S. tutuklanmıştı.
Muğla’da cezaevinde bulunan M.Ö. ile eski kayınpederi A.S.’nin sabah saatlerinde Bodrum Adliyesi’ne getirilmesiyle dava Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu sabah başladı.
Davaya sanıklar M.Ö., A.S., K.S., F.S., İ.A. ile avukatları, Ali Özdemir’in yakınları ve avukatları ile basın mensupları katıldı.
Dava, şüphelilerin kimlik bilgilerinin sorulmasıyla başladı. Daha sonra cinayet şüphelisi M.Ö.’ye savcılık ve emniyetteki ifadeleri soruldu. İfadeleri kabul eden M.Ö. o gün yaşananları mahkeme başkanlığı huzurunda tekrar anlattı.
M.Ö. savcılık ve emniyet ifadelerini doğrularken sadece bir noktada yanlış ifade verdiğini belirterek, “Ben yılbaşından önce T.S.’nin telefonunda sadece Ali’ye gönderdiği resimnleri gördfüm. Herhangi bir meajlaşma görmedim. 05.01.2018 tarihinde ben tost yaptırmaya gişderken Ali’nin bizim evimize girdiğini ve T. ile birlikte üst katı çıktıklarını gördüm. Ancak herhangi bir şekilde Ali’nin T.’nin karşısında durup pantolunu indirdiğini görmedim. Böyle bir olay olmadı. Ben bu olayı ifademde abarttım.” dedi.
M.Ö. ayrıca cinayet aleti silahla ilgili soruya ise ,”Olaydan sonra silahı almadım ve denize atmadım. Benim sürprizden kastım Ali ve T. ile konuşup boşanmak istediğimi söylemekti”. dedi.
Mahkeme Başkanlığı tarafından 12.00’da duruşmaya ara verilirken, duruşma 13.30’da yeniden başladı.
M.Ö.’nün ifadesinin ardından eski kayınpederi A.S.’nin ifadesine geçildi. Emniyet ve Savcılık ifadelerini doğrulayan A.S. yaşananları mahkeme başkkanlşığına tekrar anlattı. A.S., cinayet aletinin kendisinin aldığı yönünde ifade veren M.Ö.’nün ifadelerini kabul etmeyerek şunları söyledi;
“Ben silahı hiç görmedim. Ayrıca olaydan sonrada silahı ben almadım. M.Ö.’nün bu yöndeki beyanını kabul etmiyorum. Ben M.Ö. ile inşaatta görüşürken M.Ö.’nün T.S. ve Ali’yi daha öncesinden takip etmediğini anlayamadım. Ben eve gidip duş aldıktan sonra kesinlikle eşime üzerimde bulunan mont, pantolan ve diğer kıyafetleri vererek yıkamasını söylemedim. İkinci kez eve geldiğimde ben evde M.Ö.’nün temizlik yaptığını görmedim.” dedi.
Mahkeme başkanlığı tarafından Sanık A.S.’ye son bir şey söyleyip söylemeyeceği sorulması üzerine A.S., “Ben Ali Özdemir’in ailesinden özür diliyorum. Başsağlığı diliyorum. Böyle bir şey olmasaydı çok iyiydi ama oldu” dedi.
Sanık A.S.’nin ardından M.Ö.’nün eski baldızı sanık K.S.’nin ifadesine geçildi. Sanık K.S.’de daha önce verdiği ifadeleri doğrulayarak yaşananları mahkeme huzurunda tekrar anlattı. K.S.’nin ifadesinin ardından M.Ö.’nün eski kayınvalidesi sanık F.S.’nin ifadesine geçildi.
Sanık F.S. tansiyon hastası olması nedeniyle ilk verdiği ifadelerde bazı ifadelerin yanlış olabileceğini belirtti. Yaşananları ve bildiklerini mahkeme huzurunda tekrar anlatan F.S. ifadesinin sonunda, Ben 11 aydır kahve işletiyorum kadın başıma. Adaletin yerini bulmöasını istiyorum. Bizler kendi halinde yaşayan insanlardık” dedi.
Sanık F.S.’nin ardından M.Ö. ve T.S.’nin arkadaşları sanık İ.A.’nın ifadesine geçildi. İ.A.’da daha önceki ifadelerini kabul ettiğini belirterek yaşananları ve bildiklerini mahkeme huzurunda tekrar anlattı.
BU BİR NAMUS CİNAYETİ DEĞİLDİR….
İşadamı Ali Özdemir’in yakınlarından müşteki Ş.Ö. ise, olayın bir namus cinayeti olmadığını belirterek, “Ben olayı görmedim. Olayın maddi sebepleri olduğunu düşünüyorum. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” dedi.
Davanın bugün görülen duruşmasının ardından M.Ö. ve A.S.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma yarın (Perşembe) 09.30’a bırakılmasına karar verildi.
Öte yandan dava içerisinde sanık M.Ö.’yü yönlendirdiği iddia edilen Avukat Anna olarak tanınan Julide Doğan hakkında da yeniden zorla getirme emri çıkarıldı.
İşadamı Ali Özdemir’in, ortağı M.Ö. tarafından eşiyle ilişkisi olduğu iddiasıyla öldürülmesine ilişkin davanın dün(Çarşamba) görülen ilk duruşmasının ardından bugün davaya Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Dün, sanıklar M.Ö., A.S., K.S., F.S., İ.A.’nın ifadelerinin alınmasıyla başlayan duruşmada bugün ise dün davaya katılmayan sanık J.D. ve M.Ö.’nün eski eşi T.S.’nin de aralarında bulunduğu tanıkların ifadeleriyle devam edildi.
M.Ö.’nün eski eşi tanık T.S. mahkemeye video konferans yöntemiyle ifade verdi. Tanık T.S. dışında, S.A., E.B., S.U., Y.M.Ö., A.K.A., S.A., D.T. ve M.Ç.’de mahkemede tanık sıfatıyla ifade verdi.
Tutuklu sanıklar M.Ö. ve A.S. sabah saatlerinde cezaevi aracı ile Bodrum Adliyesine getirildi. M.Ö.’nün elinde 5 litrelik bir su ile poşedin içerisinde ekmek, domates ve biber getirdiği de dikkat çekti.
Mahkeme T.S.’nin verdiği ifadenin ardından yarın (Cuma) devam edilmek üzere bugünlük sona erdi.
DAVADA SAHTE AVUKATLIK İDDİASI
Dün görülen davanın ilk celsesine katılmayan avukat Anna olarak bilinen J.D. bugün mahkeme huzurundaydı. J.D. verdiği ifadede, “Ben bu konuyla ilgili olarak soruşturma aşamasında ifade vermiştim. Bu ifadem doğrudur aynen tekrar ederim. Ben yurt dışında avukat olarak çalışmaktayım. Yurt dışındaki müvekkillerişmin işi olduğunda Bodrum’da ki avukat N.Ç. vekilliklerini yapmaktadır. Mustafa ve T.S. ile İ.A.’nin ağabeyi olan A. isimli şahıs aracılığıyla irtibat kurdum. T.S. ve Mustafa beim bulunduğum N.Ç.’ye ait büroya geldiler ben kendilerine Türkiye’de avukatlık yapmadığımı N. beyin kendileriyle ilgileneceğini ancak yurt dışında olduğunu söyledim.” diyerek kendisinin Türkiye’de avukatlık yapmadığını ve kendisi üzerine atılan suçu ve suçluyu kayırma suçunu kabul etmediğini belirterek, “Ben Mustafa’dan kesinlikle para almadım. Zaten para almayada benim yetkim yoktur. İddianemeyi kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatime karar verilmesini kabul ediyorum. Müştekinin katılma talebi hussunda takdir mahkemenindir.” dedi.
AVUKAT SIFATIYLA İMZALAR ATMIŞ…
Sanık J.D.’nin ifadesinin ardından mahkeme HEYETİ J.D.’ye dava sürecinde yazılmış olan 3 ayrı tutanakta avukat ibaresiylşe birlikte atılan imzaları gösterdiğinde ise, “İmza bana aittir ben Anna Cristina ismini kullanıyorum ancak tutanaktaki avukat ibaresini ben yazmadım. Avukat ibaresinin yazılmaması gerektiğini söylemiştim” dedi. Mahkeme heyeti tarafından buginki celsenin sonunda verilen kararda sanık J.D.’ye, 15.01.2018 tarihinde birden fazla resmi evrağa avukat sıfatıyla imza atması sebebiyle hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından soruşturma yapılması için Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.
“İLİŞKİYİ 5 OCAK’TA ÖĞRENDİM…”
sanık M.Ö. eski eşi T.S. ile Ali Özdemir’in ilişkileri olabileceğini 5 Ocak 2018 günü net olarak öğrendiğini belirttiği ifadesinde şunları söyledi;”Ben T.S. ile Ali arasındaki ilişkiyi 28.12.2017 günü sabahleyin kızımı okula göndereceğim sırada öğrenmiştim ve aralarında bir ilişki olduğundan şüphelenmiştim ancak tam olarak 05.01.208 günü cep telefonundaki mesajları görerek sonrasında tost yaptırmaya çıktığım sıradaki gördüğüm olaylarla emin oldum. Olayda kullanılan silah Ali’nin silahıydı. Benim silahlarla pek bir ilgim yoktur. Bu yüzden olaydaki silahı daha önce Ali’de görüp görmediğimi hatırlamıyorum. Kullndığımız Toıyata marka araç Ali’ye aitti. Satın almış olduğumuz evin kredi borcunu ben ödüyorum. Eşim ile boşanmak için ilk önce avukat Ş.A. ile görüştüm. Sonraki gittiğim avukatın ismini hatırlamıyorum. Olaydanm sonra Köyceğiz’e gittiğimde uzun süre hapse gireceğimi bildiğim için çocuğuma bakması amacıyla Bodrum sınırları içerisindeki taşınmazlar ile ilgili tasarrufta bulunup kalan kısmını bana vermesi için vekalet verdim. Ben kesinlikle eski eşim T.S. için bir şey yapmöadım. Ben Kızım için vekalet verdim. Ben Köyceğiz’e kesinlikle T.S.’ye cinayet ile ilgili bir şley söylemedim. Sadece Ali’nin kaybolması ile ilgili şüphelerin benim üzerimde olmasından dolayı bu şekilde yaptım.” dedi.
ALİ ÖZDEMİR SİLAHINI KAYBETMİŞ…
Cinayete kurban giden Ali Özdemir’i öldüren silah hala bulunamazken, Özdemir’in ölümünden kısa bir süre önce silahını kaybettiği anlaşıldı. Mahkemede ifade veren tanıklardan S.U. şunları söyledi;”Ben Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmaktayım. 28.12.2017 tarihinde öğleden sonra saat 17.00’a doğru Ali Özdemir beni telefon ile aradı ve silahjlardan birisi kayboılsa veya çalınsa ne olur, ne yapmam gerekir diye sordu. Ben de önce , Ali Özdemir’i tanıdığım için şaka yaptığını düşünbdüm. Cevaben, kayboldu ise yahut çalındı ise 155’i aramasını veya emniyete gelerek durumu bildirmesi gerektiğini söyledim. Kendisini tanıdığım için ve daha öncede emniyette silah ruhsat bölümünde çalıştığım için 3 tane ruhsatlıu silahı olduğunu biliyordum.” dedi.Ali Özdemir’in yeğeni Y.M.Ö. ve çalışanları A.K.A ve S.A.’da tanık sıfatı ile verdikleri ifadelerinde Özdemir’in silahının kaybolduğunu doğruladı.
“3 YILDIR İLİŞKİMİZ VARDI….”
Davanın bugünki celsesinde son tanık olarak M.Ö.’nün eski eşi T.S. ifade verdi. T.S., video konferans yoluyla verdiği ifadesinde Ali Özdemir ile yaklaşık 3 yıldır devam eden bir ilişkilerinin olduğunu ancak eski eşi M.Ö.’nün bunu bildiğini düşünmediğini söyledi. T.S. zaman zaman ağlayarak verdiği ifadesinde , ” Eve üçümüz birlikte aynı anda girdik. Ali Özdemir bara geldiğinde de ben kontrol etmiştim kesinlikle üzerinde silah yoktu. Eve girdiğimizde de üzerinde silah yoktu. Evde çocugumuz olduğu için silahla girmemesi konusunu kendisine söylemiştim.” diyerek Ali Özdemir’in olay gecesi yanında silah olmadığını iddia etti.
Ali Özdemir ile ilişkisi sorulan T.S., ifadesine şu sözlerle devam etti;”Ali Özdemir sürekli bizim evimize gelmiyordu. Son zamanlarda ise sıklıkla eve geliyordu. Benim Ali Özdemir ile yaklaşık 2,5-3 yıldır devam eden bir duygusal ilişkim vardı. Bu ilişki sırasında birbirimize mesaj atıyorduk. Ali benim telefonumda ‘Uyuz’ olarak kayıtlıydı. Ben kendisine burada, “Çok dikkatli olmamız lazım, gece yatmadığımı, oturduğumu, yanına gitmediğimi, her şeyi söylemişti o konuşmamızda. Şu durum da bu evde çok dikkatli olacağız” şeklinde mesaj göndermiştim. Yine ben Ali’ye “Benim de bu evi toparlamam lazım, sen de beni dinle lütfen. Yarın kalktığımızda göndereceğim tost most” şeklinde mesaj gönderdim. Ben mesajı attıktan sonra Ali, benim Mustafa ile birlikte yaşadığım eve geldi. Mustafa bu sırada dışarıya tost almak için çıkıyordu. Kapıda karşılaştılar ve konuştular. Ali içeri girdikten sonra ben Ali’yle birlikte evin üst katına çıkmadım. Salonda Ali’yle birlikte oturduk daha sonra ben lavaboya çıkmak için üst kata tek başıma çıktım. Mustafa çok kısa bir süre sonra yani 10-15 dakika içerisinde eve geri döndü. Ben sürekli olarak Mustafa’ya boşanmak istediğimi belirtiyordum. Ben bunu söylediğimde Mustafa bana senin hayatında bir insan mı var diye sordu. Ben de kendisine, bu soruyu sorarak kendini küçültüyorsun en son sorman gerek soru bu dedim. Daha fazla uzatmayalım dedim. Ali Özdemir ile aramdaki duygusal ilişki cinsel ilişki boyutuna varmıştı. Ali Özdemir öldürülünceye kadar Mustafa bana hiç boşanmak istediğini söylemedi. Boşanma konusundaki talep hep benden geldi”. dedi.
Bodrum’da büyük yankı uyandıran dava yarın ( Cuma) görülecek 3. celse ile devam edecek.
DAVADA ÜÇÜNCÜ GÜN
BODRUM’da iş insanı Ali Özdemir’in, ortağı M.Ö. tarafından eşiyle ilişkisi olduğu iddiasıyla öldürülmesiyle ilgili davanın 3’ncü gününde, tutuklu sanığın eski kayınpederi A.S. adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
BODRUM’da iş insanı Ali Özdemir’in, ortağı M.Ö. tarafından eşiyle ilişkisi olduğu iddiasıyla öldürülmesiyle ilgili davanın 3’ncü gününde, tutuklu sanığın eski kayınpederi A.S. adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Bitez Mahallesi’ndeki bir beach club’ın işletmeciliğini yapan, aynı zamanda unlu mamuller ve pastane zinciri sahibi olan 2 çocuk babası Ali Özdemir, geçen yıl 6 Ocak’ta kayboldu. Yakınlarının kayıp ihbarı üzerine Özdemir için arama çalışması başlatıldı. 12 Ocak günü ise eski ortağı, kafeterya işletmecisi M.Ö., tarım ilacı içerek intihar girişiminde bulundu. M.Ö., tedavisinin ardından 15 Ocak günü Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, Ali Özdemir’i evinde tabancayla vurup öldürdüğünü itiraf etti. İtirafının ardından Özdemir’in cesedini sakladığı yeri de gösterdi. Ali Özdemir’in cesedi, Çırkan Mahallesi Pedasa Dağı eteklerinde bulunurken, M.Ö. ile birlikte eşi T.S. (36), kayınpederi Arif Sobacı, kayınvalidesi F.S., baldızı K.S. ve arkadaşı J.D.’nin de aralarında bulunduğu 12 kişi gözaltına alındı. M.Ö. ile kayınpederi A.S. tutuklandı.
T.S. ise nöbetçi mahkemede katil zanlısı eşi M.S.’nin, eski ortağı A.Ö. ile ilişkisi olduğunu anlattı. Yasak aşkı itiraf eden T.S. ile annesi F.S., kızkardeşi K.S. ve Rus avukat A.K.’nin de aralarında bulunduğu 10 kişi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ali Özdemir’in cenazesi, memleketi İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde toprağa verildi.
GEÇEN NİSAN AYINDA BOŞANDI
T.S., Bodrum Aile Mahkemesi’ne açtığı davayla Nisan ayında eşi M.Ö.’den anlaşmalı olarak boşandı. Mahkeme çiftin 10 yaşındaki çocuğunun velayetini, boşandıktan sonra kızlık soyadını kullanmaya başlayan anne T.S.’ye verdi.
6 KİŞİ HAKKINDA DAVA AÇILDI
Bodrum Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma sonunda 6 kişi hakkında dava açtı. İddianamede, M.Ö.’nün ‘haksız tahrik altında tasarlayarak adam öldürmek’ suçundan 24 yıl hapis cezası istendi. Kayınpeder A.S. ve baldız K.S. hakkında ‘kasten öldürmeye yardım etmek’, kayınvalide F.S. hakkında da ‘suç delillerini yok etmek’ suçlarından ceza verilmesi talep edildi. T.S. hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
SANIĞIN EŞİ, İŞADAMIYLA DUYGUSAL İLİŞKİSİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasına 3’üncü günde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar M.Ö. ve A.S. ile diğer sanıklar F.S., K.S. ve İ.A., sanık avukatları ve Ali Özdemir’in yakınları katıldı. Duruşmada ilk olarak sanık M.Ö.’nün eski eşi T.S. tanık olarak ifade verdi. Müşteki avukatları, T.S.’ye, Ali Özdemir ile olan para ilişkilerini sordu. T.S., “M. ile evli kaldığım dönemde Ali Özdemir ile aramızda herhangi bir alacak verecek meselesi olmamıştır. Birbirimizden para alışverişi oluyordu ancak büyük rakamlar değildi. Ali Özdemir’in ihtiyacı olduğun da biz kendisine maddi yardımda bulunuyorduk. Bizim ihtiyacımız olduğunda da Ali Özdemir bize maddi yardımda bulunuyordu” dedi. Evlilik süresi içinde M.Ö.’nün kendisini hiç kıskanmadığını söyleyen T.S., “M. ile boşanma konusu, ilk evlendiğim dönemde de olmuştu. Bütün evlilik süresince tartışmalarımız oldu. Ali ile olan duygusal ilişkimin olduğu dönemde, ben özellikle M.’den boşanmak istiyordum” dedi.
‘SÖYLEDİKLERİNİN ÇOĞU YALANDIR’
T.S.’nin ifadesinin ardından söz verilen M. Ö. ise “Ben T.S.’ye soru sormak istemiyorum. Yüzünü bile görmek istemiyorum. Söylediklerinin çoğu yalandır” diye konuştu.
ÖZDEMİR AİLESİNİN AVUKATI: TASARLAYARAK ÖLDÜRDÜ
Ali Özdemir’in ağabeyi Şaban Özdemir’in avukatı Göray Karadut, M.Ö.’nün en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini belirterek, “Suçun işleniş şekli, adli tıp raporları ve hayatın olağan akışıyla bellidir. Sanığın sağ elindeki silah ile maktulün kafasının sağ tarafından vurulması mümkün değildir. Cinayetin maktul uyurken gerçekleştiği ve tasarlanarak işlendiği ortadadır. Sanık M.Ö.’nün eşi ile Ali Özdemir arasındaki ilişkiden 28.12.2017 tarihinde şüphelendiğini söylemesi, ancak Ali Özdemir’in silahının 26.12.2017 tarihinde kaybolması nedeniyle olayı tasarladığı, bunun kıskançlık nedeniyle olmadığı, çok öncesinden olduğu ortadadır. Sanık anlatımları incelendiğinde, cinayetin sebebinin kıskançlık olmadığı ortadadır. Cinayet ekonomik sebeplerden dolayı işlenmiştir. Olay kıskançlıktan kaynaklanmış olsa, tost yaptırmaya gittiğinde Ali’nin geldiğini görüp, daha sonra değiştirdiği ifadesine göre, ilişki sırasında amacını gerçekleştirebilirdi. Ancak böyle bir durumda bile delil toplamaya çalışması mantıklı değildir. Sanık suçu tasarlayarak ve kasten işlemiştir. Olayda haksız tahrik yoktur” dedi.
Avukat Karadut, M.Ö.’nün olaydan sonra intihar girişimiyle ilgili ise “Ben, M.’nin intiharının bile istenerek, soğukkanlılıkla bir plan dahilinde yapıldığını düşünüyorum” diye konuştu. Diğer müşteki avukatları da sanık M.Ö.’nün en üst sınırdan cezalandırılması gerektiğini belirtti.
‘OLAYDA TASARLAMA YOKTUR’
M.Ö.’nün avukatı Ferdi Çelebi ise müvekkilinin cinayeti tasarlayarak işlemediğini öne sürerek, “Tanık olarak dinlenen T.S.’nin beyanlarını kabul etmiyoruz. Müvekkilimin, Ali’ye ait silahın çalınmasından sorumlu olduğu ve olayda kullanıldığına dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Olayda tasarlama bulunmamaktadır. Olay Mustafa’nın anlattığı şekilde, taksirle öldürmedir. Olayda tahrik vardır. Olayda haksız tahrik hükümlerinin en üst sınırdan uygulanmasını talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, duruşma sonunda sanık M.Ö.’nün tutukluluk halinin devamına karar verirken, M.Ö.’nün eski kayınpederi A.S.’yi ise adli kontrol getirerek serbest bıraktı. Duruşma 18 Ocak Cuma gününe ertelendi.
[…] Beach Bitez’de hizmete açıldı. Ahmet Demiröz, Ali Özdemir ve Mustafa Özbelen (Abe) tarafından Bitez Çökertme Caddesi’nde hizmete sunulan Gumsal Beach […]