POST- CORONA‘DA BODRUM’A YAZ, ÜNLÜLERİN HUKUKİ MESELELERİ İLE GELDİ

POST- CORONA‘DA BODRUM’A YAZ, ÜNLÜLERİN HUKUKİ MESELELERİ İLE GELDİ

2212
0
PAYLAŞ

Covid -19 Salgın hastalığının, ülkemizde hız kesmesinin ardından gün itibariyle post- corona dönemine geçiş yaptık. Post-corona döneminde seyahat yasağı da ortadan kalkınca; Bodrum’umuza, pandemi zamanında sabırsızlıkla gelmeyi bekleyen, Bodrum hasreti ile kavrulan Bodrum sevdalıları akın akın aktı, geldi.

Bu Bodrum sevdalılarının arasında; birçok ‘’ünlü’’ (diğer insanlar tarafından, sıradan insanlara göre hayatı daha fazla merak edilen insanlar diyelim) olarak adlandırılan kişiler de var. O yüzden son birkaç gündür, şu ünlü kişi  Bodrum’dan canlı yayın yaptı, bu ünlü Bodrum’da görüntülendi ya da sosyal medyadan paylaşım yaptı bilgisi ile bolca karşılaştık. Bir ünlünün Bodrumda’ki evine gelip, sevgilisi ile ‘’kendi evinde’’ görüntülenmesi de ayrı bir post corona meselesi olarak kayıtlara geçti zira; bu ünlü kendi evinde görüntülenmesi üzerine hukuki yollara başvurarak; bu durumu kabullenmeyeceğini sosyal medya hesabından bildirdi.  Konu bir hukuki mevzu olduğundan ; burada bu konunun özelinde mevcut olan bir hukuki tartışmayı paylaşmak istedim. Ama öncelikle ; insani bir durum olarak bir insanın kendi mülkiyet  sahasında, iradesi dışında görüntülenmesi ve 3. Kişilerle paylaşılması; özel hayatın gizliliğine aykırı olarak değerlendirilmeli görüşümü paylaşmak isterim. İnsanlık namına, bu duruma karşı çıkmamak elde değil. Ancak; işin mevzuat ve içtihat kısmı, ilk bakışta biraz problemli görünüyor.

Konu gündeme düşünce; bir arşiv çalışması yaparak, yüksek mahkeme ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konuları nasıl değerlendirdiğini anlamaya çalıştım. Ve daha önce yine başka bir ünlü yönetmenin de, kendi evinin teras balkonunda, iradesi dışında görüntülendiği ve konunun T.C. Anayasa Mahkemesi’ne kadar intikal ettiğini, benim hukuk bilgi ve tecrübem dahilinde, tatmin edici olmayan bir gerekçe ile o ünlünün mülkiyet hakkının ve özel hayatının aleyhine karar verildiğini, çalışmam sonucunda anladım. Kararda, özel hayata saygı hakkı ile basın özgürlüğü arasındaki makul dengenin gözetilmesi gerektiğinin altı çizilmiş, ancak kişinin mahrem alanında kalması gereken aktivitelerini terasa taşıması durumunda bunların başkaları tarafından görülebileceğinden şikayet etme hakkı olamaz gerekçesi ile  hüküm kurulmuş. Bu noktada ünlü kişiler için, dışarıdan herhangi bir şekilde görünür olabilmeyi, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirerek, herhangi bir yerden görünüyorsan, basının görüntülemesini göze almış sayılırsın şeklinde bir değerlendirme yapılmış olduğunu anlıyoruz. Ancak bu seferki durum  biraz daha farklı gibi, çünkü görüntülenen alan tamamen mülkiyet alanına giriyor gibi duruyor. Ancak bu alan taşınmazın başkaları ile ortak kullanımına özgülenen bir ortak alan ise, yani sitelerde ya da Bodrum’da alışkın olduğumuz, altı-üst bağımsız bölümlerin,  ortak bahçesi veya ortak alanı ise, durum mevcut Anayasa Mahkemesi’nin geçmiş kararındaki değerlendirmesi ile aynı durumuna dönebilir.

Elbette ünlü insanların  mülkiyet haklarının ve özel hayatın gizliliği haklarının bir istisna olmadığı göz önünde tutulduğunda; her somut olayın kendi şartlarını içerdiğini ve iki olayın dayanacağı mevzuat hükümlerinin farklı olabileceği ihtimali baki; bu nedenle, nihai hukuki sonuçları, birbirinden farklı olabilir. Yine de ünlü  kişilerin görülebilir heryerden görüntülenebilmeleri; mevzuat ve içtihat açısından da  BU KONUDA YALNIZ BIRAKILMALARI  ANLAMINA GELEBİLİR. Bu nedenle, zor bir hayat olsa gerek, kendilerine iyi gizlenmeler.

YORUM YOK

BİR CEVAP BIRAK

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.