Yokuşlu mahallelerde ahşap cumbalı evler, sokak satıcıları, Üsküdar sırtlarında feraceli zarif hanımlar, Boğaz’da yandan çarklı vapur, sandallar, Galata Köprüsü’nde hamallar, Aya Sofya’da namaz kılanlar, halı tacirleri, salyangoz terbiyecisi, elma yanaklı, gürbüz, mahçup çocuklar, tesbihli yaşlılar… Faruk Günayer’in “Bergüzar” Sergisi için Turgutreis’te Şevket Sabancı Kültür ve Sanat Merkezi’ndeyim. Uzun süredir instagram hesabından takipte olduğum, “sahi neresindeyiz zamanın” sorusunu bizzat yönelttiğim Faruk Günayer’le kısa ve doyurucu bir Bodrumania röportajını buraya bırakıyorum.
On yıldır Turgutreis’de yaşayan, Bodrum’da, istanbul ve Bursa’da solo sergiler yapan Faruk Günayer, kendini sanatçı zanneden Bodrum’daki kişi sayısının çokluğuna dikkat çekiyor ve merak ettiğimiz bir soruyu da yanıtlamış oluyor.
“Ne yazık ki biraz kursa gidip hoca katkısıyla bir şeyler yapan kişileri rantçılar kaçırmıyor, burada sanatçı olduğunu zanneden kişi enflasyonu var… Bodrum’dan ya da büyük şehirlerden özellikle İstanbul’dan bazı kişiler burada bir sergi salonuyla anlaşarak kursa gidip birkaç resim yapan bu kişilerle 100 kişilik karma sergiler düzenliyor ve insanlardan m2 hesabıyla ücret alıyorlar.”
Pınar Pişkin:Tablolarınızla izleyiciye zamanda yolculuk yaptırıyorsunuz, tablolarınızdan eski İstanbul’u, mahalleleri, sokakları, manzaraları ve o dönemin insanlarını görüyor, hikayelerine tanık oluyoruz, izleyiciyi eski zamanlara götüren tablolara imza atan Faruk Günayer için zaman ne demek, siz zamanın neresindesiniz?
Faruk Günayer: Ben çocukluğumdan bu yana İstanbul da yaşadım… Bir çok tarihi yapıları, tarihi sokakları hep inceledim… Hep kendi kendime sormuşumdur buralarda 3, 4, hatta 5 nesil önce yaşayan insanlar nasıl yaşamış, günleri nasıl geçermiş, sabah kaçta uyanır gece kaçta yatarlarmış…
Günlük hayat nasıl akarmış, esnafların günlük ticari işleri nasıl, eğitim medrese, askerlik vs.nasıl olur bunlar hep benim merak ettiğim konular, o nedenle ben zamanı en az 200 yıl geride bugün yaşayan bir sanatçıyım…
Pınar Pişkin:Sanat eğitimi alsanız da uzun yıllar grafik çalışmaları yaptınız, nasıl bir dönüm noktası ya da belki kırılma oldu da siz oryantalist tablolar yapan bir ressam oldunuz?
Faruk Günayer:Grafik mesleğimi reklamcılığı ajanslarda hayatımı idame ettirmek için kullandım… Bir yandan da merak ettiğim geçmiş döneme ait bilgilerin birikimini yaptım… Eğitim aldığım reklamcılık dönemini bitirince bilgi birikimlerimi tuvale dökmeye başladım…
Pınar Pişkin: Çok üretken bir ressam olduğunuzu görüyoruz, üretim süreciniz nasıl geçiyor, neyi resmedeceğinize dair fikir ya da ilham nasıl geliyor, bir tabloyu bitirmeden başka bir tabloya başladığınız oluyor mu?
Faruk Günayer: Ben resmi başlamadan kafamda bitiririm şövale, tuval, palet hazır olduğunda başlarım… Genelde 2-3 resme aynı süreçte çalışırım, bunun da benim üretkenliğimi artırdığını düşünüyorum.
Pınar Pişkin: Oryantalist ressam diye bir tanım var mı, tablolarınızın ve sergilerinizin çok ilgi gördüğünü biliyoruz, işleriniz yerli izleyiciler ve yabancı izleyiciler tarafından nasıl yorumlanıyor? Tablolarınız dünyada nerelere ulaştı?
Faruk Günayer: Oryantalizm aslında 18, 19. yy. da Batı tarafından doğunun gizemini öğrenmek açısından batıdan gelen sanatçıların tarzı, ben bunu sanırım bir sanatçı olarak gizemli doğuyu ellerimizde belgelerle yeniden işliyorum…Yabancı izleyicinin ilgisi çok, benim sosyal medya hesaplarımda da sıkı takipçilerim var… Tablolarım Kanada, Almanya, Fransa gibi bir çok ülkeye gitti.
Pınar Pişkin:Turgutreis’deki atölyenizde aynı zamanda her yaştan ve her seviyeden öğrenciyle resim dersleri yapıyorsunuz, özellikle Bodrum’da hayatlarının bir döneminde sanata, resme yönelen ve resmi profesyonel olarak geliştirmeyi hedef edinen bir kitle var, sizin atölyenizdeki dersler nasıi, öğrencileriniz sizden nasıl bir eğitim alıyor?
Faruk Günayer:10 yıldır Turgutreis’te yaşıyorum. Kesintisiz bu on yılda hep öğrencilerim oldu. Belli bir yaşta olan ve eğitim almak isteyen gruba teorik ve akademik bir eğitim gerekmiyor, zaten bu onlar için de sıkıcı oluyor… Bir kısmı sergi açıp resim de satıyor. Diğer grup, genç öğrencilerimin olduğu grupta ise akademik hedefler söz konusu olduğundan onlara teorik eğitim de veriyorum…
Faruk Bey’e bizleri zamanda yolculuğa çıkaran, eski İstanbul, eski Bursa yaşamlarının içine alan biricik tabloları ve röportaj için teşekkür ederim.