Kabuk, 2013 yaz sezonunun başından bu yana, Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda hizmet vermeye başlayan çok özel bir mekân. Derme çatma bir bakkal dükkânından, Türkiye’de tek olan bir tarzı hayata geçiren, muhteşem lezzetleri bir araya getiren Kabuk Restaurant, “Denizden Tatlar” sloganıyla 2015 sezonunda da sevenlerine yeni menüsü ve ayrıcalıklı müziğiyle hizmet vermeye devam ediyor. Mimar Sinan Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümü mezunu olan ve yabancı sermaye firmaların ofis dekorasyonu ve uygulamalarını yapan Özlem Arıkman ile turizmci kuzeni Süreyya Ferda Demirtaş’ın alternatif bir mekân yaratma isteklerinden ortaya çıkan Kabuk Restaurant’ı kendi anlatımıyla Özlem Arıkman‘dan dinleyelim.
“Uzun yıllar yurtdışında yaşadım. O süre zarfında kabuklu deniz ürünleri benim en sevdiğim mutfak olmuştu. Türkiye’ye döndüğüm yıllarda sushi restoranlarının iş yapmayacakları düşünüldüğünden kimse cesaret edip açamıyordu. Ama şimdi neredeyse her köşe başında rastlamak mümkün. Aynı kanı kabuklu deniz ürünleri restoranı açmak için de vardı. En büyük hayalimdi kabuklu deniz ürünleri satan bir mekân açmak. Kuzenimle birlikte bu düşüncenin de bir gün ortadan kalkacağını ve bu kabuğu kıran ilk biz olalım diyerek bu mekânın temellerini attık. Kabuk da ismini buradan alıyor. Sadece Kabuklu ve çift kabuklu deniz ürünleri ile yumuşakçalar haricinde deniz ürünlerini menümüzde bulamazsınız.
“DENİZDEN TATLAR”
Menüden seçeceğiniz her bir yemek, tamamen kendine özgü bir lezzet içerir. Yoruma açık lezzetler sunmuyoruz. Mesela Stifado dünyanın neresine giderseniz gidin burada yediğiniz lezzettedir. Burada yiyeceğiniz Moules Mariniere, Moules au Safran, Paella, gibi yemekler de yediğiniz her yerde aynı lezzette servis edilirler. Kabuk’un kendine özgü spesiyalleri de var. Karidesli mücveri kesinlikle tatmalısınız. La Bouillabaisse ise safran ve domates sosuyla hazırlanan çok özel bir yemektir. Genellikle grupların tercih ettiği, minimum 4 kişilik Fullhouse adında bir spesiyalimiz vardır. Fullhouse, içinde istiridye, Moules, böcek, Alaska kral yengeç, jumbo karides, langustine gibi kabukluların bir araya geldiği büyük bir tepsi içerisinde sunumu yapılan fiyatı 1.000 TL olan bir spesiyaldir. Hem gözünüze, hem de damağınıza hitap eder.
Bunun yanı sıra, bir kadeh şarap, başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan set menü ile de 150 TL ödeyip çıkmanız da mümkün. Konu lezzet ise taş fırında Langusta da unutulmaması gerekenlerin başında gelir. Barımızın da çok özel tatları vardır. Kabu adını verdiğimiz yeşil elma suyu, taze zencefil, limoncello ve votka ile hazırlanan içeceğimiz, ballı, biberiyeli whisky’miz, taze ananas suyu ve rakının kiraz dilimleriyle süslendiği Raknas da barımızın spesiyalleri arasında yer alıyor.
Sıra tatlıya geldiğinde ise glütensiz, çiğ yenen bir tatlımız var. Kaju ve Badem bazlı, hurma ile birleştirilip, mevsim meyveleriyle servis edilen Kabumi yine en önemli tatlarımızdan. Her sezona bir değişiklikle başlayan Kabuk’ta bu yılın farklı dokunuşu ise, müzik ile gerçekleşti. Türkiye’nin yetiştirdiği dünyaca ünlü Jazz sanatçısı Atilla Dündar ile her gece eşsiz tatlara, romantik cazın büyüsünü kattık. Kısacası Kabuk Restaurant müşterilerinin beş duyusuna da hitap etmek, yemek keyiflerine huzurlu anılar eklemek istedik. Şimdilik sadece Bodrum’da hizmet veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde de şube açmayı planlıyoruz.”
