Çocukluk yıllarından itibaren resim çizen, 12 yaşında kendini modaya adamış, en ünlü modacı olma hayalleri ile hayatına yön vermiş bir sanatçı olan Jamila Miraliyeva, üniversitede bu hayalini gerçekleştirmek için girdiği yetenek sınavında aslında grafik tasarımcılığa daha yatkın olduğunu öğrenmiş. İşte hayatını değiştirecek olan bu sınavdan sonra kendisini, bir dövme ve sadece kendisinde uyguladığı art make-up sanatçısı olma yolunda bulan Jamila’nın öyküsü.
“Ben kendimi bildim bileli, resim çiziyordum. Çocuk yaşlarda elime aldığım kalem, fırça, kağıt, defter, kısaca resim çizilebilecek her şey ile kendimi yaptığım kompozisyonlarla ifade etmeyi bir yöntem olarak belirlemiştim. 12 yaşına geldiğimde “Moda” benim yeni tutkum oldu.
Azerbeycan’da doğup büyüdüm. Üniversiteyi orada okudum. 12 Yaşında Moda tutkunu bir kız olarak hedefe giden yolda her an çizimler yaparak, yaratarak üniversiteye hazırlandım. Normal şartlarda güzel sanatlar fakültesine girerken kendi istediğiniz bölümü seçip, imtihana girerken, benim gireceğim yıl, yetenek sınavında, herkesin yeteneğine göre bölümlerde okumasına karar verilmiş. Ben de sınav sonunda grafik bölümüne daha yatkın olduğumu öğrendim ve o bölümde okumamın bana hayatta daha çok faydası olacağını öğrendim.
Benim modaya olan tutkum ve bir modacı olma hayalim o anda kırılmış gibi olsa da, sonrasında “İyi ki” diyerek devam ettim grafik bölümünde. Gerçekten yarattığım kompozisyonlar ve yeteneğim daha da parladı. Değer buldu. Hatta moda bölümünde okuyan öğrenciler de bizim derslerimize katılıyordu. Sonunda çok tanınmış eğitmenlerinde eğitimcim olduğu grafik bölümünden başarıyla mezun oldum.”
Hayatına Azerbeycan’da başarılı bir grafikçi olarak devam eden Jamila, Türkiye’de grafik sanatını devam ettirme kararı alır ve İstanbul’da bir ajansta grafikçi olarak çalışmaya başlar. İstanbul’a attığı ilk adımın ardından Bodrum’a yerleşen Jamila Miraliyeva, Bodrum’da çocukluğundan gelen çizim aşkını, grafik bilgisiyle harmanlayarak, herkesin kendisine özel tasarım dövmeler yapmak için açtığı stüdyo’da yerli yabancı birçok dövme tutkununda sanatını icra ediyor.
“Dövmenin en önemli kriteri aslında tamamen güvenmek. Ne de olsa, kendi bedeninize, bedeninizden ölene kadar silmeyeceğiniz, sizi yansıtacak bir objeyi işlemem için kendinizi koşulsuz şekilde teslim ediyorsunuz. Her ne kadar kağıt üzerinde tasarımları görseniz de özellikle ilk kez çalışıyorsanız, dövme yapan kişi ile aranızda bir tedirginlik olması çok olağan. Ancak o kişiye güven duyduğunuzda o da sizinle rahat çalışacaktır.
Elime dövme makinemi aldığımda sanki fırça tutuyor gibi hissediyorum. Tuvalim ise bedenler oluyor. O nedenle bir sanatı icra eder gibi ince ince işliyorum tasarımlarımı. Sanırım benim rahatlığım, dövme yaptıranların da rahatlamasını ve güvenini sağlıyor. O nedenle en karmaşık figürleri dahi, çok büyük rahatlık ve keyifle işleyebiliyorum.
Burası benim dövmeci dükkânım değil. Burası benim çalışma stüdyom. Dövme benim sadece geçimimi sağlıyor. Ama bu stüdyo beni hayata bağlıyor. Resimlerimi burada çiziyorum. Tasarımlarımı burada yapıyorum. Ofisimde misafirlerimi ağırlıyor, tüm günümü burada sanatla yoğurularak geçiriyorum. Kimi zaman art make-up yapıyor, kimi zaman sergi açmak için tablolarımı hayata geçiriyorum. O nedenle burası benim hayatımın en değerli alanı.”
Kendisine İnstagram’da @arttjame hesabında rastladığım Jamila Miraliyeva, çalışmalarıyla ilgimi çektiğinde @jamearttattoo hesabını da keşfettim. Bu keşifte kendisinin OASİS AVM içerisinde olduğunu görmem de beni oldukça mutlu etti demeliyim. Zira bu çalışmaların sahibini hem daha yakından tanımak, hem de sizlerle buluşturmak benim için büyük bir keşfi yapmış kadar mutlu etti.
Jamila, oldukça farklı bir sanatı kendi üzerinde gerçekleştiriyor. Art Make-up yani sanat için makyaj yapıyor. Ve bunu sadece kendisi için yapıyor olması, onun bunu sadece sanat için yaptığının da kanıtı. Jamila Miraliyeva ile kendisine yaptığı makyajları ve çektiği fotoğrafları tuvale aktarmasını da konuştuk. Tamamen kendi içinde yaşayan duyguları, yansıttığı makyajları tuvale aktarması ise oldukça farklı bir projenin temelini oluşturuyor. Gelin bu temelin ortaya çıkışı ve projesini kendisinden dinleyelim;
“Makyaj, duyunca güzelleşmek için yapılan bir çalışma gibi algılansa da, benim için farklı anlamları içeren, kendimi, duygularımı, iç dünyamın dışavurumu diyebileceğim bir çalışma. Kendi bedenimi tuval olarak kullanıyor, içimde yaşadığım duyguların dışavurumunu yüzüme yansıtıyor ve tamamlandığımda iç dünyam ile yüzleşiyorum. Her çalışmam tamamen beni yansıtıyor. Art Make-up çalışmalarımı görenler kendileri için de yapmamı istiyor. Hatta kostümlü balo veya makyajla karakter yaratmak gibi taleplerle gelseler de maalesef ki, bu sanatımı para kazanmak için değil, kendi iç dünyamı kendime göstermek, kendime bir mesaj iletmek için kullanıyorum. Ben kendi ruhumun tuvali oluyorum.
Yeni bir projeye başladım. Kendim için yaptığım Art Make-up çalışmalarını sadece instagram hesabımda yayınlıyordum. Sonra bu çalışmaların başka bir kadının, bir adamın veya belki başka bir çocuğun derdine derman olabileceğinden yola çıkarak, her çalışmamı tuvale aktararak, önümüzdeki yaz aylarında bir sergi açacağım. Satıştan elde edilen tüm geliri de o güne kadar karar vereceğim bir sosyal yardım kuruluşuna bağışlayacağım. Neticede bunlar benimle özdeşleşen eserler. Bu nedenle de bunun üzerinden bir gelir elde etmem bana göre doğru değil. O nedenle yaşadığım yere, ülkeye ve insanlarına küçük de olsa bir katkım olması bana en büyük ödül olacaktır. “
Henüz 6 yıldır Türkiye’de yaşayan Jamila Miraliyeva, Sanatın başkenti Bodrum’da 2 senedir sanatını icra etmeye devam ediyor. @arttjame ve @jamearttattoo hesaplarını incelediğinizde bu yetenekli ve genç sanatçının başarılı çalışmalarına siz de alkış tutacaksınız.